Arapça ʿalem
1. isim Minare, kubbe, bayrak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, pirinçten yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs; ayça.
2. isim ► bayrak:
“Dünyada iyi nam ile anılalım. Ahirette peygamberimizin alemi dibinde toplanalım!” – Ömer Seyfettin
3. isim ► simge.
(a:lem), Arapça ʿālem
1. isim, gök bilimi ► evren.
2. isim ► dünya:
“İnsan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar.” – Yahya Kemal Beyatlı
3. isim Aynı konu ile ilgili kimseler.
4. isim Bu kimselerin uğraşlarının bütünü:
“Geçen kışın tiyatro, cambazhane âlemlerini uzun uzun tasvir ediyordu.” – Osman Cemal Kaygılı
5. isim Belli bir gruptaki canlıların bütünü:
Hayvanlar âlemi.
6. isim Durum ve şart:
“Bıyıklı ne âlemlerde? Gene o iki küçük beyle haremde piyano odasında.” – Halide Edip Adıvar
7. zamir Herkes, başkaları:
Bu yaptığından dolayı âleme rezil oldun.
8. isim ► ortam:
“Fakat onun Türk ve Müslüman dostları hep alafranga ve zengin bir âlemde yaşarlardı.” – Halide Edip Adıvar
9. isim Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey.
10. isim Farklı davranış içinde bulunan kimse.
11. isim, mecaz ► eğlence:
“O gün evde iki gün önceki araba âlemlerini düşünüyordu.” – Osman Cemal Kaygılı