alt
1. isim Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı:
“Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor.” – Ziya Osman Saba
2. isim Bir nesnenin tabanı:
“Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı.” – Osman Cemal Kaygılı
3. isim Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü:
Altına sandalye çekmek.
4. isim Bir şeyin yere yakın bölümü.
5. isim Birine göre daha aşağı mevkide olan kimse, madun.
6. sıfat Sınıflamalarda ikinci derecede olan:
Alt sınıf. Alt cins. Alt takım.
7. sıfat Birkaç şeyden aşağıda olan:
“Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş.” – Haldun Taner
İlginizi Çekebilir